6 ŞUBAT DEPREMİ ANILARI 1. MAKALE

Day 5,672, 06:24 Published in Turkey Cyprus by Epartizan
Kankiler merhaba

Bu makaleyi belki çok daha önce açmak için size söz vermiştim fakat kendimi daha yeni hazır hissetmeye başladım.

Öncelikle depremden sonra bana attığınız destek mesajları için tekrardan çok teşekkür ederim. Her ne kadar aranızdan görüştüğüm insan sayısı az olsa dahi o günlerde beni yalnız hissettirmediniz. İyi ki varsınız

Anlatacaklarım biraz uzun olacak. Uzun yıllardır beni tanıyan dinozor diyebileceğim kankiler bilir. 85 doğumluyum ilk büyük depremi 1992 Erzincan horan lojmanlarında yaşamıştık. Ağır hasarlı binadan sağ çıktık akabinde İstanbul'a taşındık. 96 da Hatay'a yerleştik. 97 ocak ayında 5.9 hatay depremine yakalandık 7 kişi hayatını kaybetti evimiz ufak hasarla atlattı. 1998 Adana depremine 1 haftalık teyzemleri ziyaretimizde yakalandık. Evleri ağır hasar aldı. Ertesi yıl 1999 gölcük depremine abim ile gölcükteki askeri orduevini 3 günlük ziyaretimiz esnasında yakalanıp enkaz altında 8 saat kaldık. Hafif yaralı kurtarıldık bölgeden ayrılmamız 10 günü buldu orada yaşadıklarımız ayrı bir afet konusu erepte şutlarda anlatmıştım ama uzatmamak için değinmek istemiyorum

Depremin sanki inatla bana denk gelmesinden ötürü erepte taşak konusu yaptığımız zamanlar oldu. Hatta İzmir'i 1 günlük ziyaretimde aynı gece 70-80 deprem olduğunda şutlarda geyik yapmıştık

Ara sıra şut atıp sırada Hatay'ın olduğunu bu depremi es geçmeyeceğimi de şakayla karışık söylüyordum. Nitekim olan oldu es geçmedim şaşırtmadı.

Depremden öncesinden başlamak istiyorum. Ben annemle Hatay İskenderun şehrinde uzun yıllardır yaşıyorum. Sık sık anneme buradan ayrılmamız gerektiğini büyük bir depremin yaklaştığını sismik boşluk olduğunu her ne kadar anlatmak istesem de annem gerek bazı akrabalarla aynı yerde bulunmamız gerekse babamın mezarının orada olması nedeniyle söylediklerimi kaale almak istemedi. Bu felaket benim bilinçaltımda olmasından dolayı son yıllarda sürekli rüyalarıma giriyor rahatsız ediyordu. Anneme etrafımızda yıkılacak binalardan tut ilçe merkezinin dolgu olmasından ötürü sıvılaşma ile batacağına kadar anlattım. Her şey dediğim gibi de oldu maalesef

Kaldığımız bina anneme aitti. 94 yapımı ve yapı denetimi görmemiş. Bu beni daha da endişelendiriyordu. Depremden 3 gün önce abim kıbrıstan geldi. Abim ile anlaşamayız geçimsiz bir insandır. Depremden 2 gün önce kavga ettik sinirlendim Kıbrısa dönene kadar İstanbul'a gitmek için otobüs bileti aldım. Bilet tarihi depremden 10 saat sonrasına denk geliyordu. Deprem anına kadar küs kaldık. O gece 03.50 civarında uyudum

04.17 yani tam deprem sarsıntısı başladığında yerin altından gelen gök gürültüsü ile jet uçağı sesinin karışımı bir gürültüyle yataktan kalktım. İlk işim annemin odasına koşmak oldu. Annem çok paniktir depremde donup kalır. Onu hemen kaldırıp hızla oturma odasında koltuk kenarına çekmek oldu. O sırada abimde yanımıza geldi. Pencereye doğru yaklaştılar refleksle ikisini de oradan kendime çektim tam o sırada sarsıntı çok şiddetlendi Henüz 20 saniye olmamıştır. Hemen annemin boynuna sarıldım koltuk kenarında aşağı eğdim abimde bize sarıldı. Sarsıntı gittikçe şiddetleniyor bu sesin üzerine bir de çınlama sesi ekleniyordu. Kulağı sağır edecek cinsten ürkütücü bir gürültüydü. Annem dehşete kapılmış allahım bize yardım et diyip duruyordu. Ben soğukkanlılığımı koruyarak hala onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Taa ki yüzey dalgaları 35-40ncı saniyede gelene kadar..

Yüzey dalgaları vurduğunda patlama sesleri geldi duvardan duvara savrulduk çarptık. O sırada sonumuzun geldiğini düşündüm. Diz üstü çökmüştük ama duvardan duvara tam anlamıyla çarparak dayak yiyorduk. Elektrikler gitmişti art arda patlama cam ve duvar çatlak sesleri ile tepemizden aşağı taş parçaları yağıyordu. Kafamı aşağı eğdim bitti dedim buraya kadar. Sonrasında hiçbir şey düşünmedim bu şekilde en az 40 saniye kadar daha sürdü ama sanki 10 dakika gibi geliyor insana. 90 saniye sürmüştü birden azalarak durdu. 5 saniye sonra tekrar bir hafif sarsıntı başladı. Zifiri karanlıkta önümüzü görmeye çalışıyorduk kol kola toz duman içinde kapıyı bulduk. Abim nasıl olmuşsa feneri var eline almış ışığı açtı merdivenlere tuttu anneme sarılmış şekilde hızlıca aşağı inerken binanın halini görünce saniyelerle hayatta kaldığımızı anladım.

Bina çıkışından kendimizi dışarı atmamızla 6 aydır yağmayan fırtınalı soğuk yağmur eşliğinde karanlıkta arabaya yürüdük kapıyı açtım içeri girdik herkes şok içindeydi

Aradan 12 dakika geçmesiyle araç içinde ikinci artçı deprem olan 6.6 ya yakalandık onun hemen 2 dakika ardından 6.4 ile sallandık. Yağan fırtınalı yağmurun tarifi yok hava 4 derece sanki en kötüsüne ayarlanmış gibiydi

Kendimize gelmemiz yarım saati buldu. Yağmur hiç durmadı. Ben çorapsız üstümde tshirt ve pijama ile çıkmıştım. Etrafta hemen herkes benzer durumdaydı. Ruhsuz biçimde insanlar yürüyordu. O sırada bir iş makinası önümüzden geçti. Ardından insanlar hemen iki yanımızdaki binaya doğru koşuyordu. O an tahmin ettim yıkım vardı. Dışarı çıktım. Kafamı çevirdim ve her gün konuştuğumuz komşularımızın ve en iyi arkadaşlarımın birinin oturduğu binanın yerle bir olduğunu gördüm o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Asıl felaket o dakikadan sonra başlıyordu. Bu kısmı 2. bölümde yazacağım.

Tekrar görüşmek üzere